Avrupa'daki Dizel Araç Kısıtlamaları Türkiye'yi de Etkileyebilir

Avrupa'daki Dizel Araç Kısıtlamaları Türkiye'yi de Etkileyebilir

Son yıllarda çevresel kaygıların artmasıyla birlikte, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri dizel motorlu araçlara yönelik daha sıkı düzenlemeler getirmeye başladı. Dizel araç kısıtlaması, iklim vergisi gibi düzenlemeler Türkiye'de de hayata geçirilebilir.

05.04.2025 11:30 | Son Güncelleme : 05.04.2025 11:30

Son yıllarda çevresel kaygıların artmasıyla birlikte, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri dizel motorlu araçlara yönelik daha sıkı düzenlemeler getirmeye başladı. Özellikle karbon salınımının azaltılmasına yönelik politikalar çerçevesinde, bazı şehirlerde dizel araçların kullanımının tamamen yasaklanması hedefleniyor. 2030 yılına kadar bu yasakların hayata geçirilmesi bekleniyor. Bu planlar, sadece Avrupa’daki sürücüleri değil, dolaylı olarak Türkiye’deki milyonlarca dizel araç sahibini de ilgilendiriyor.

Milyonlarca Araç Sahibini İlgilendiren Gelişmeler

Avrupa’da gündeme gelen yeni bir uygulama ise “iklim vergisi” adı altında dizel araçlara ek mali yük getirilmesi. Bu vergi, yüksek karbon salımı yapan motorinli araçlardan daha fazla alınarak çevre üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılması amaçlanıyor. İlk etapta Almanya, Fransa ve Hollanda gibi çevreci politikalarıyla öne çıkan ülkelerde uygulanması beklenen bu düzenleme, gelecekte diğer Avrupa ülkelerine de yayılabilir.

Her ne kadar Türkiye’de şu an için dizel araçlara yönelik resmi bir kısıtlama veya ek vergi uygulaması olmasa da, uzmanlar benzer bir politikanın Türkiye’de de hayata geçirilmesinin mümkün olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin vergi politikaları ve çevreci ulaşım hedefleri dikkate alındığında, Avrupa’daki gelişmelerin Türkiye’de de yankı bulması muhtemel görünüyor.

Uzmanların dikkat çektiği bir diğer önemli konu ise bu tarz vergilendirmenin ikinci el dizel araç piyasası üzerindeki etkisi. Ek vergiler ve yasaklarla birlikte dizel araçlara olan talebin düşmesi, bu araçların piyasa değerini olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle ikinci el satışlarında ciddi değer kayıpları yaşanması bekleniyor. Bu durum, araç sahiplerinin dizel yerine benzinli, hibrit ya da elektrikli modellere yönelmesini daha cazip hale getirebilir.

Çevre dostu ulaşım politikalarının yaygınlaşmasıyla birlikte, otomobil kullanıcılarının alternatif yakıtlı araçlara geçmesi artık sadece bir tercih değil, zorunluluk haline gelebilir. Elektrikli araçların devlet teşvikleriyle desteklenmesi ve altyapı yatırımlarının artması, bu geçişi hızlandırabilir. Uzmanlar, şimdiden araç tercihlerini buna göre yapmanın uzun vadede ekonomik açıdan daha kârlı olacağını vurguluyor.

Sıradaki Haber Yükleniyor