Türkiye'de son yıllarda hızla yükselen kira bedelleri, kiracılar ile ev sahipleri arasındaki anlaşmazlıkları artırıyor. Bu durum, mahkemelere taşınan kira uyuşmazlıklarının sayısında ciddi bir artışa yol açtı. Son verilere göre, kira davalarının sayısı 100 bine yaklaşmış durumda.
Ev Sahipleri ve Kiracılar Arasındaki Gerilim
Kira artış oranlarının enflasyonla birlikte yükselmesi ve ev sahiplerinin mevcut kiracılarını tahliye etmek istemesi, taraflar arasındaki gerginliği artırıyor. Ev sahipleri, düşük kira ödeyen kiracıları çıkarmak için farklı yöntemlere başvuruyor. Ancak mahkemeler, özellikle hukuka aykırı tahliye girişimlerine karşı kiracıları koruyan kararlar alıyor.
Özellikle "çocuğum gelecek" gibi gerekçelerle yapılan tahliye talepleri, son dönemde mahkemeler tarafından daha sıkı denetlenmeye başlandı. Hukukçular, bu tür gerekçelerle tahliye talep eden kötü niyetli ev sahiplerinin tazminat ödemek zorunda kalabileceğini belirtiyor.
Kiracılar İçin Hukuki Süreçler
Kiracılar, tahliye kararlarına karşı "tehir-i icra" talebinde bulunarak süreci uzatma hakkına sahip. Bu süreç, mahkeme tarafından değerlendiriliyor ve kiracının hakları göz önünde bulundurularak karar veriliyor. Avukatlar, kira davalarında hem ev sahiplerinin hem de kiracıların yasal haklarını iyi bilmeleri gerektiğini vurguluyor.
Kira Sözleşmelerinin Önemi
Mahkemeler, kira sözleşmelerindeki şartlara ve ödenmeyen kira bedellerine göre farklı tahliye kararları verebiliyor. Hukukçular, kira sözleşmelerinin detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini, bu sayede tarafların olası hukuki sorunları önleyebileceğini belirtiyor. Kiracılar, haklarını bilerek hareket ettiklerinde, haksız tahliye taleplerine karşı daha güçlü bir duruş sergileyebilirler.