Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, Marmaray ve Avrasya Tüneli'nin olası en büyük depreme dayanacak şekilde inşa edildiğini belirtti. Eyigün, sürücülerin ve yolcuların bu projelerin en yüksek güvenlik standartlarına göre tasarlanıp üretildiğini bilmeleri gerektiğini vurguladı.
Marmaray ve Avrasya Tüneli Depreme Dayanıklı Olarak Tasarlandı
Eyigün, özellikle Marmaray projesinde, tünelin geçtiği bölgelerdeki zemin sıvılaşma riskine özel önem verdiklerini açıkladı. Marmaray’ın farklı karakterde bölümler içerdiğini belirten Eyigün, delme tüneller ve Boğaz'ın merkezinde yer alan, Tuzla'da inşa edilip taşınarak birleştirilen beton segmentlerin her birinin ayrı sismik değerlendirmelere tabi tutulduğunu ifade etti.
Marmaray ve Avrasya Tüneli'nde, özellikle zemin değişim bölgelerinde (kaya ve yumuşak zemin geçişlerinde) özel sismik izolatörler kullanıldı. Avrasya Tüneli'nde, çelik ve kauçuktan yapılmış, genişleyip sıkışabilen ve yanal hareketlere dayanıklı 9 metrelik özel kesimler yer alıyor. Bu teknolojiler sayesinde yapıların deprem anında güvenli bir şekilde esnemesi ve enerjiyi absorbe etmesi sağlanıyor.
Eyigün, Marmaray ve Avrasya Tüneli'nin yüzlerce yıl ayakta kalacak şekilde tasarlandığını vurguladı. “Bu yapılar apartmanlar gibi 40-50 yıl sonra yenilenecek türden değil. Boğaz'ın altına yerleştirdiğimiz bu dev yapıların ilelebet hizmet verecek dayanıklılıkta olması gerekiyordu.” dedi.
Anlık Deprem Takibi ve Alarm Sistemleri
Her iki yapıda da 7/24 deprem izleme sistemleri bulunuyor. Depremin şiddetine göre sarı, turuncu ve kırmızı alarm seviyeleri devreye giriyor. Eyigün, en ufak bir gevşemenin dahi risk olarak kabul edildiğini ve sürekli kontrol altında tutulduğunu söyledi.
Eyigün, son yaşanan deprem sonrası yapılan kontrollerde Marmaray ve Avrasya Tüneli'nde hiçbir yapısal hasar tespit edilmediğini açıkladı. İstanbul'da meydana gelen son depremlerin ardından Avrasya Tüneli'nde kullanılan sismik izolatörlerin yalnızca milimetrenin üçte biri kadar bir esneme yaptığını söyleyen Eyigün, bunun da öngörülen sınırlar içinde olduğunu belirtti.